Dizlerime ardı sıra vuran kelimelerle
üzerime üzerime gelişin.
Uzun kahverengi saçlarının arasından
bana göz atan yırtıcı gözlerin.
Bir bacağını öbürünün üzerine atışın.
Ellerinde bir beklenti, çantanda bir mahalle yük
ne istiyorsun benden?
Dudaklarını tekrar tekrar ısırman.
Göğüslerini küçücük kazağının içinde gerip
büsbütün etrafımızı galleyana getirmen.
Lokantanın ortasında ağlaman,
manikürlü tırnaklarınla her damlayı düşmeden yakalaman,
olabilecek herhangi bir rimel felaketini ustaca atlatman.
Bütün bunlar çekilir gibi değil.
Yanında oturdukça kendimi senin bağrına değil
vapurlarla yağlanmış, martılarla arsızlaşmış
şu kara sulara atmak geliyor içimden.
Ince yüzlü fondaten sevgilim,
mavi mektup kağıdına yeşil mürekkep'le yazan,
saçı uzun, eteği kemerinden kısa,
çorabı hem külotlu, hem de karolu sevgilim.
Ben seni aslında hiç sevmemişim.
Emin Sağlamer