Yıldız Çorbası

Sanki beş dakika önce bakkala gitmişsin gibi
hevesle açtım kapıyı seni görünce.

Kırık bacak, çatlak tahta masa demedim
serdim beyaz işlemeli muşamba örtüleri önüne.

Bir surahi su, tuzu biberi de koydum yanına.
Ecnebi usulü diyet kolasını bile esirgemedim senden.

Istersin diye domates peynir doğradım
kayık tabakları saldım uzak yakın denizlere.

Kepçe kepçe gökyüzünden yıldız çorbası yaptım sana.

Ay dedeyi kovaladım ağaçların arasında,
terli arsız sırtı havlulu düştü kırmızı fileme.

Önce dilimledim sonra yağda kıtır yaptım sana.
Ay dede pek yakıştı leziz çorbama.

İşte önünde gece yarısı yıldız çorbası,
içinde döner durur durur büyük ayısı,
küçük ayısı, dolandırıcısı, şarapçısı.

Domates gemisi, peynir tayfası,
yanında talihsiz yolcusu
hesaplaşıp durdular geçmişle,
senin gibi, benim gibi
Boğaz'dan Haliç'e yol bulmaya çalışan
inatçı kör balıklar gibi.

Emin Sağlamer