Büyük evinde otura dur sen
belki kendi başına da
mutlu olabilirsin sen.
Boynuna sarıldığımda yılan gibi
derin bir nefes çektim içime
beraberinde acizliğim.
Nasıl çıplak perde arkasında
sarıldığımız o anda sen de
sen de sevdin aslında.
Güneş taneleri odaya süzülürken
halı üzerine yığılıp kalmıştık
erken baharın soğuk gününde.
Uyuyup kalmıştın elimde
yaramaz bir cocuk gibi
o masum halinle sen benimdin.
Aniden telefon çaldı
ayağa fırladın ve oda içinde
o tanıdık dansa başladın.
Arabada sarhoş ben
arabada sakin.
Gün ortasında yolda
bir siyah araba.
Bir saatlik yolda
Ellerimde senin kokun hala.
Emin Sağlamer
Şiirler bana can verdi. Şiirler beni üzüntülerden çıkarıp bugünlere getirdi. Şiirler sayesinde ayaktayım ve olan biten herşeyi hatırlasam da şiirler sayesinde hergün bir gayret kalkıp dün olmamış gibi yola koyulmaktayım.
Doksanların sonu, ikibinlerin başı, dünya düşmanlık ve üzüntü içerisinde kıvranırken, ben de kendimle, ailemle, ve sevdiklerimle olan hesaplarıma, kavgalarıma, barışlarıma devam ediyorum bu kitapla.
--Emin Sağlamer
Aşkın Buzdolabı
Üzüntünün adresi var mı?
Peki mutluluğun dolabı?
Bütün bunları içime atıversem
hepsi aniden taşar mı?
İhtirasın belediye onaylı imarı
yanında sensizliğin kitabı
sokakta elimde diploma
bitirmişim densizliğin okulunu.
Yokluğun yegane kıtasında ben
senin yanında sensiz başka katta,
ayrı yatakta sabrın son odasında
hala senin ismini yazıyorum
düşüncemin şiirine.
Emin Saglamer
Peki mutluluğun dolabı?
Bütün bunları içime atıversem
hepsi aniden taşar mı?
İhtirasın belediye onaylı imarı
yanında sensizliğin kitabı
sokakta elimde diploma
bitirmişim densizliğin okulunu.
Yokluğun yegane kıtasında ben
senin yanında sensiz başka katta,
ayrı yatakta sabrın son odasında
hala senin ismini yazıyorum
düşüncemin şiirine.
Emin Saglamer
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)