Tepe başı kızıl kale.
Tüy gibi dikilmiş
boktan bir İstanbul tepesine.
Ne öyle pazar akşamı işgale gelir,
ne de kapıdan İstanbul selamına.
Ne şehidi vardır, ne de gazisi.
Gazete okumaz, siyasi konuşmaz
televizyona bakmaz, dergi karıştırmaz
sokakta merhaba demez
yani anlayacağın uyumsuzun biri.
Istiklal, izmihlal, celal, hilal dersen
sıkılır, oflar puflar gider aman sakın ha.
Haline duruşuna baksan
zannedersin bir tarihi var.
Ama gel gör ki
bizimkinin önü sur
arkası tiyatro seti.
Emin Sağlamer
Şiirler bana can verdi. Şiirler beni üzüntülerden çıkarıp bugünlere getirdi. Şiirler sayesinde ayaktayım ve olan biten herşeyi hatırlasam da şiirler sayesinde hergün bir gayret kalkıp dün olmamış gibi yola koyulmaktayım.
Doksanların sonu, ikibinlerin başı, dünya düşmanlık ve üzüntü içerisinde kıvranırken, ben de kendimle, ailemle, ve sevdiklerimle olan hesaplarıma, kavgalarıma, barışlarıma devam ediyorum bu kitapla.
--Emin Sağlamer
Artık Gerisi Farketmez
Bundan sonrasında ne seni
ne de kendimi isterim ben artık.
Bırak terli elimi ne olacaksa, olsun.
Unut unutacaksan
Kibarlığa, yalana gelemem artık.
Ben vazgeçtim ya
artık gerisi farketmez.
Emin Sağlamer
ne de kendimi isterim ben artık.
Bırak terli elimi ne olacaksa, olsun.
Unut unutacaksan
Kibarlığa, yalana gelemem artık.
Ben vazgeçtim ya
artık gerisi farketmez.
Emin Sağlamer
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)